30 Aralık 2009 Çarşamba
16 Aralık 2009 Çarşamba
Serdar'ın Yardıma İhtiyacı Var.
- KOCAMAN HALİ İÇİN SERDAR'IN ÜZERİNE TIKLAYINIZ -
Bugün Delgado'nun doğumgünüymüş,tesislerde hep beraber kutlamışlar,Ben Serdar kardeşimizin üzerindekine takıldım,Üstündekinin aynısını Astoria AVM ndeki tanıtım amaçlı dolaşan maskot Zürafada var.
Parayı harcayacak yer bulamıyor zannedersem,yinede kendine yakıştırıyorsa saygı duyarım güle güle giysin de ...kızlara nasıl hava atacak hala anlamış değilim.
Neyse sonuç olarak giyim tarzı olarak Farklı ve Yakışıklı ikilisinden ,Farklı olanı Serdar'a geliyor...
14 Aralık 2009 Pazartesi
Ağlamayana Meme Yok.
Ağlamayana Meme Yok.
Aziz Yıldırım yine yaptı yapacağını bir hafta ağladı sızladı ,Ama niye bize böyle davranıyorlar bak sonra canınızı yakarım dedi,90+’da Ankaragücü’nün buz gibi golünü iç ettirdi.
Bu gidişle her hafta sergileyeceği performansa göre lig sonunda şahsı tarafından hak edilmiş bir şampiyonluk görebilir.Hayırlı olsun.
Etiketler:
Futbol
7 Aralık 2009 Pazartesi
Çiçekleri Eziyorsunuz !
Bugün memlektim Tokat'tan 7 şehit 3 yaralı haberi geldi,7 can daha bölücü terör nedeniyle toprak oldu, kendilerini 20-25 yıl çiçek gibi büyüten annelerinin bağrına ateş düşürerek,hiç sönmeyecek bir ateş...
Akşam saatlerinde DemokratikTeröristPartisinin merkezini ziyaret eden ABD elçiliğinden bir görevliyle büyük ihtimalle bundan sonra nasıl ABD'nin isteyeceği şekilde hareket ederizi konuştuktan sonra parti binası önünde biriken habercileri gören ve onlara bahçedeki çiçekleri ezdikleri için;
-Çiçekleri Eziyorsunuz!! diye kızan Emine Ayna...
Siz daha kaç çiçek ezeceksiniz.?
2 Aralık 2009 Çarşamba
"Bu sefer geçemezsin Mustafa"
30 Kasım 2009 Pazartesi
Aldülkadir Yücelman'ı Kaybettik.
Taksim yakınlarındaki bir iş yemeğine giderken kalp krizi geçiren ve tadevi altına alınan Abdülkadir Yücelman hayatını kaybetti.
Türk spor gazeteciliğinin duayenlerinden Yücelman'ın cenazesi yarın İstanbul'da toprağa verilecek. Yücelman için yarın Türkiye Spor Yazarları Derneği'nde ve Cumhuriyet Gazetesi'nde ayrı ayrı tören düzenlenecek.
Abdülkadir Yücelman'ın cenazesi daha sonra, Fatih Camii'nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından, Eyüp Mezarlığı'na defnedilecek.
Abdülkadir Yücelman
1932 İstanbul doğumlu Türk spor basınının duayen ismi Abdülkadir Yücelman İşletme fakültesini bitirdi. Ardından Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başlayan Yücelman Cumhuriyet gazetesi spor servisini kurdu. Hayatını spora adayan Yücelman, aralarında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız başta olmak üzere Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Ali Acar, Adnan Akgünel, Yalçın Pekcan, Halil Özer, Deniz Gökçe gibi pekçok gazeteciyi yetiştirmiştir.
Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) ilk üyelerinden olan Abdülkadir Yücelman, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) üyesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Balotaj Kurulu Başkanı ve Basın Şeref Kartı sahibiydi. Burhan Felek Üstün Hİzmet Ödülü Sahibi olan Yücelman, evli ve iki çocuk babasıydı
Türk spor gazeteciliğinin duayenlerinden Yücelman'ın cenazesi yarın İstanbul'da toprağa verilecek. Yücelman için yarın Türkiye Spor Yazarları Derneği'nde ve Cumhuriyet Gazetesi'nde ayrı ayrı tören düzenlenecek.
Abdülkadir Yücelman'ın cenazesi daha sonra, Fatih Camii'nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından, Eyüp Mezarlığı'na defnedilecek.
Abdülkadir Yücelman
1932 İstanbul doğumlu Türk spor basınının duayen ismi Abdülkadir Yücelman İşletme fakültesini bitirdi. Ardından Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başlayan Yücelman Cumhuriyet gazetesi spor servisini kurdu. Hayatını spora adayan Yücelman, aralarında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız başta olmak üzere Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Ali Acar, Adnan Akgünel, Yalçın Pekcan, Halil Özer, Deniz Gökçe gibi pekçok gazeteciyi yetiştirmiştir.
Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) ilk üyelerinden olan Abdülkadir Yücelman, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) üyesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Balotaj Kurulu Başkanı ve Basın Şeref Kartı sahibiydi. Burhan Felek Üstün Hİzmet Ödülü Sahibi olan Yücelman, evli ve iki çocuk babasıydı
Ey Medya Kargaları... N'oolacak Bu Beşiktaşın Hali ?
28 Kasım 2009 Cumartesi
Müzisyen Beşiktaş’a da Bulaştı!
Müzisyen Beşiktaş’a da Bulaştı!
28.11.2009 12:39:00
Hürriyet gazetesinin "müzisyen" spor şefi sonunda Beşiktaş'a da bulaştı...
Bulaşmakla kalmayıp, iftira attı iftira...
Okuyun bugünkü Hürriyet gazetesini rezaleti görün...
Habercilik süsü verilerek sergilenen cehaleti ve bilgisizliği görün.
Hürriyet'e göre BEŞİKTAŞ ŞİKE TEKLİFİNDE BULUNMUŞ!
Hangi sezonda? 1985-86 sezonunda...
Hem de aracı Fenerbahçe kalecisi LUKOVCAN'mış...
Beşiktaş antrenörü Stankoviç'e Lukovcan aracılık etmiş, Gençlerbirliği futbolcularına şike teklif edilmiş...
Beşiktaş bu şike teklifinde bulunduğu sezonda şampiyon olmuş...
Spor şefi koltuğunda bir müzisyenin oturduğu Hürriyet gazetesi, futbolcu eskisi Halil İbrahim'in ağzından aynen bunları yazıyor:
"Zlatko beni dinledi, Beşiktaş'a maçı satmadı!
Gençlerbirliği'nde oynuyordum. Ankara'daki bir Beşiktaş maçı öncesi kampa girdik. Yanılmıyorsam 1985-86 sezonuydu. Beşiktaş'ın teknik direktörü Stankoviç idi. Oda arkadaşım olan Zlatko bana, "Maçı satmam için Beşiktaş bana 15 milyon lira önerdi. Para da Fenerbahçe kalecisi olan Lukovcan'a verilmiş. Maçı sattığım taktirde 15 milyon lirayı Lukovcan'dan alacağım söylendi. İş bu şekilde sağlama alınmış. Ama ben vatandaşım olan Lukovcan'a hiç güvenmiyorum. Sağlam biri değildir. Maçı satsam bile parayı o bana vermez" dedi.
Zlatko ayrıca "Beşiktaş'ın o dönemdeki genel kaptanı Z.A., maçı sattığımın anlaşılabilmesi için bariz bir penaltı yapmamı istedi. Ama ben orta saha oyuncusuyum. Savunmada oynasam, tamam bu olur, ama ben orta saha oynuyorum, bu penaltıyı nasıl yapacağım" dedi. Ben de, "Yapma Zlatko" dedim. Vazgeçirdim. Zlatko beni dinledi. Harbi oynadı. Zlatko maçtan sonra, "Seni dinledim, parayı almadım. Ama bu parayı bizim takımdan başka oyunculara verdiler" dedi. O sezon Beşiktaş şampiyon oldu. "
Bak müzisyen...
Kimin kayığına bindin, o kayıkta batmadan ne kadar yolculuk edebilirsin bilmem...
Ancak gazetecilikten bihaber olduğunu her geçen gün tekrar tekrar ispat ediyorsun...
Şimdi bu yazacaklarımı iyi oku:
BİİİR:
1985-86 sezonunda Fenerbahçe'nin kalecisi YAŞAR idi, LUKOVCAN değil!
İKİİİ:
LUKOVCAN Fenerbahçe'ye 1986-87 sezonunda transfer oldu... Kim mi transfer etti? Fenerbahçe teknik direktörü STANKOVİÇ...! Bir daha yazayım, FENERBAHÇE TEKNİK DİREKTÖRÜ STANKOVİÇ!... Çünkü 1985-86 şampiyonluğundan sonra Stankoviç Beşiktaş'ı bırakarak eski takımı Fenerbahçe'ye geçti. Yani Lukovcan Stankoviç'e aracılık yaparak Gençlerbirliği futbolcularına bir şike teklifinde bulunmuşsa, bu takımın adı, yani ŞİKE TEKLİFİNDE BULUNAN TAKIMIN ADI: BEŞİKTAŞ DEĞİL FENERBAHÇE OLUR!
ÜÇÇÇ:
Lukovcan'ın Türkiye'de bulunduğu 1986-87 sezonunda BEŞİKTAŞ değil, oldukça tartışmalı bir lig sonunda GALATASARAY şampiyon oldu... Hani o meşhur Malatya, Denizli maçlarının yaşandığı, iğnelerin, Doğan marka otomobillerin bol bol konuşulduğu lig...
DÖÖÖRT:
Z.A. olarak o haber müsveddesine malzeme edilen ZEKERİYA ALP, Beşiktaş'ın efsane kaptanıdır. Ancak futboldan bihaber olan müzisyenler onun adını bu gibi işlere bulaştıracak kadar cahil ve cüretkâr olabilirler. Zekeriya Alp 1986-87 sezonunda Genel Kaptanlık yaparken çalıştığı teknik direktörün adı MİLOŞ MİLİTUNOVİÇ'tir, Stankoviç değil! Fenerbahçe kalecisi Lukovcan'ı ise hatırlasa hatırlasa o sezon Kadıköy'de Beşiktaş'tan 4 tane yediği 4-0'lık maçtan hatırlar, başka bir şeyden değil!
Bu gün Hürriyet gazetesinin ilk sayfa manşetinde "Fakültede Dekan İsyanı" başlıklı bir haber var.
YÖK, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne 60 oy alan adayı değil de, 9 oy alan sonuncu adayı dekan olarak atamış...
Gazete de doğal olarak bu atamayı sorguluyor...
Sorguluyor, sorgulamasına da, koskoca Hürriyet gazetesinin sporunun başına yetenekleri ve bilgisi sınırlı bir MÜZİSYENİN NASIL ATANDIĞININ CEVABINI BİR TÜRLÜ VEREMİYOR!
Ve Türk basınının Amiral gemisi, herkesin gözleri önünde su alıyor, batıyor...
Hem de son derece hızlı bir şekilde...
Ek Bilgi:
Söz konusu 1985-86 sezonu Beşiktaş-Fenerbahçe maçları kadroları:
FENERBAHÇE-BEŞİKTAŞ 0-0 (17.11.1985)
YAŞAR, İSMAİL, ONUR, ABDÜLKERİM, ERDOĞAN, ÖNDER, HÜSEYİN, PESİÇ, MÜJDAT, BİROL, SELÇUK, İLYAS, YÜKSEL
ADEM, HÜSAMETTİN, ULVİ, SAMET, KADİR, ALİ, GÖKHAN, RIZA, METİN, NECDET, KOVACEVİÇ, FEYYAZ
***
BEŞİKTAŞ - FENERBAHÇE 3-1 (13.04.1986)
ZAFER, ALİ, ULVİ, SAMET, KADİR, GÖKHAN, RIZA, FİKRET, HÜSAMETTİN, METİN, KOVACEVİÇ, ZİYA, FEYYAZ
YAŞAR, ENGİN, HASAN, CEM, MÜJDAT, İSMAİL, ERDOĞAN,
ABDÜLKERİM, ÖNDER, YÜKSEL, ŞENOL, İLYAS
GOLLER: ZİYA, METİN, FEYYAZ / ŞENOL
Tuğrul Yenidoğan
Medyaspor
28.11.2009 12:39:00
Hürriyet gazetesinin "müzisyen" spor şefi sonunda Beşiktaş'a da bulaştı...
Bulaşmakla kalmayıp, iftira attı iftira...
Okuyun bugünkü Hürriyet gazetesini rezaleti görün...
Habercilik süsü verilerek sergilenen cehaleti ve bilgisizliği görün.
Hürriyet'e göre BEŞİKTAŞ ŞİKE TEKLİFİNDE BULUNMUŞ!
Hangi sezonda? 1985-86 sezonunda...
Hem de aracı Fenerbahçe kalecisi LUKOVCAN'mış...
Beşiktaş antrenörü Stankoviç'e Lukovcan aracılık etmiş, Gençlerbirliği futbolcularına şike teklif edilmiş...
Beşiktaş bu şike teklifinde bulunduğu sezonda şampiyon olmuş...
Spor şefi koltuğunda bir müzisyenin oturduğu Hürriyet gazetesi, futbolcu eskisi Halil İbrahim'in ağzından aynen bunları yazıyor:
"Zlatko beni dinledi, Beşiktaş'a maçı satmadı!
Gençlerbirliği'nde oynuyordum. Ankara'daki bir Beşiktaş maçı öncesi kampa girdik. Yanılmıyorsam 1985-86 sezonuydu. Beşiktaş'ın teknik direktörü Stankoviç idi. Oda arkadaşım olan Zlatko bana, "Maçı satmam için Beşiktaş bana 15 milyon lira önerdi. Para da Fenerbahçe kalecisi olan Lukovcan'a verilmiş. Maçı sattığım taktirde 15 milyon lirayı Lukovcan'dan alacağım söylendi. İş bu şekilde sağlama alınmış. Ama ben vatandaşım olan Lukovcan'a hiç güvenmiyorum. Sağlam biri değildir. Maçı satsam bile parayı o bana vermez" dedi.
Zlatko ayrıca "Beşiktaş'ın o dönemdeki genel kaptanı Z.A., maçı sattığımın anlaşılabilmesi için bariz bir penaltı yapmamı istedi. Ama ben orta saha oyuncusuyum. Savunmada oynasam, tamam bu olur, ama ben orta saha oynuyorum, bu penaltıyı nasıl yapacağım" dedi. Ben de, "Yapma Zlatko" dedim. Vazgeçirdim. Zlatko beni dinledi. Harbi oynadı. Zlatko maçtan sonra, "Seni dinledim, parayı almadım. Ama bu parayı bizim takımdan başka oyunculara verdiler" dedi. O sezon Beşiktaş şampiyon oldu. "
Bak müzisyen...
Kimin kayığına bindin, o kayıkta batmadan ne kadar yolculuk edebilirsin bilmem...
Ancak gazetecilikten bihaber olduğunu her geçen gün tekrar tekrar ispat ediyorsun...
Şimdi bu yazacaklarımı iyi oku:
BİİİR:
1985-86 sezonunda Fenerbahçe'nin kalecisi YAŞAR idi, LUKOVCAN değil!
İKİİİ:
LUKOVCAN Fenerbahçe'ye 1986-87 sezonunda transfer oldu... Kim mi transfer etti? Fenerbahçe teknik direktörü STANKOVİÇ...! Bir daha yazayım, FENERBAHÇE TEKNİK DİREKTÖRÜ STANKOVİÇ!... Çünkü 1985-86 şampiyonluğundan sonra Stankoviç Beşiktaş'ı bırakarak eski takımı Fenerbahçe'ye geçti. Yani Lukovcan Stankoviç'e aracılık yaparak Gençlerbirliği futbolcularına bir şike teklifinde bulunmuşsa, bu takımın adı, yani ŞİKE TEKLİFİNDE BULUNAN TAKIMIN ADI: BEŞİKTAŞ DEĞİL FENERBAHÇE OLUR!
ÜÇÇÇ:
Lukovcan'ın Türkiye'de bulunduğu 1986-87 sezonunda BEŞİKTAŞ değil, oldukça tartışmalı bir lig sonunda GALATASARAY şampiyon oldu... Hani o meşhur Malatya, Denizli maçlarının yaşandığı, iğnelerin, Doğan marka otomobillerin bol bol konuşulduğu lig...
DÖÖÖRT:
Z.A. olarak o haber müsveddesine malzeme edilen ZEKERİYA ALP, Beşiktaş'ın efsane kaptanıdır. Ancak futboldan bihaber olan müzisyenler onun adını bu gibi işlere bulaştıracak kadar cahil ve cüretkâr olabilirler. Zekeriya Alp 1986-87 sezonunda Genel Kaptanlık yaparken çalıştığı teknik direktörün adı MİLOŞ MİLİTUNOVİÇ'tir, Stankoviç değil! Fenerbahçe kalecisi Lukovcan'ı ise hatırlasa hatırlasa o sezon Kadıköy'de Beşiktaş'tan 4 tane yediği 4-0'lık maçtan hatırlar, başka bir şeyden değil!
Bu gün Hürriyet gazetesinin ilk sayfa manşetinde "Fakültede Dekan İsyanı" başlıklı bir haber var.
YÖK, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne 60 oy alan adayı değil de, 9 oy alan sonuncu adayı dekan olarak atamış...
Gazete de doğal olarak bu atamayı sorguluyor...
Sorguluyor, sorgulamasına da, koskoca Hürriyet gazetesinin sporunun başına yetenekleri ve bilgisi sınırlı bir MÜZİSYENİN NASIL ATANDIĞININ CEVABINI BİR TÜRLÜ VEREMİYOR!
Ve Türk basınının Amiral gemisi, herkesin gözleri önünde su alıyor, batıyor...
Hem de son derece hızlı bir şekilde...
Ek Bilgi:
Söz konusu 1985-86 sezonu Beşiktaş-Fenerbahçe maçları kadroları:
FENERBAHÇE-BEŞİKTAŞ 0-0 (17.11.1985)
YAŞAR, İSMAİL, ONUR, ABDÜLKERİM, ERDOĞAN, ÖNDER, HÜSEYİN, PESİÇ, MÜJDAT, BİROL, SELÇUK, İLYAS, YÜKSEL
ADEM, HÜSAMETTİN, ULVİ, SAMET, KADİR, ALİ, GÖKHAN, RIZA, METİN, NECDET, KOVACEVİÇ, FEYYAZ
***
BEŞİKTAŞ - FENERBAHÇE 3-1 (13.04.1986)
ZAFER, ALİ, ULVİ, SAMET, KADİR, GÖKHAN, RIZA, FİKRET, HÜSAMETTİN, METİN, KOVACEVİÇ, ZİYA, FEYYAZ
YAŞAR, ENGİN, HASAN, CEM, MÜJDAT, İSMAİL, ERDOĞAN,
ABDÜLKERİM, ÖNDER, YÜKSEL, ŞENOL, İLYAS
GOLLER: ZİYA, METİN, FEYYAZ / ŞENOL
Tuğrul Yenidoğan
Medyaspor
27 Kasım 2009 Cuma
İyi Bayramlar
26 Kasım 2009 Perşembe
Geç Kalınmış Zafer.
Bu zafer beni çok mutlu etti,ama bence geç kalınmış bir zaferdir.Keşke diyerek de ömür geçmez ama ne olurdu İstanbulda Wolsburg'u yenebilseydik.
Bu arada Delinho ,sen fenomen oldun farkında değilsin...
23 Kasım 2009 Pazartesi
Allahım Sana Geliyorum...
Kanaltürk'e böyle konuşmuş başkan.
Orjinal Link:
Ben artık Demirören'i ,etrafında dostum diye bildiklerinin çok pis keklediklerini düşünüyorum.
"Yetmez Demirören" diye bağırmak ne demektir arkadaş ,
1-Bu senede her maçta kapalı tribündeydim milleti dövdürmek için parayla tutup gönderdiği adamlardan bile böyle absürd bir tezahürat çıkmadı
2-Bu tezahüratın ses açısından söylenebilirliği bile yok,deneyin lütfen...
3-Parayla bağırsınlar diye 50-60 adam tutsan bile koordine olup aynı sekansta çığıramazlar bunu.
4-Lafa bak anlam yüklemeye çabala , "Hatta bana gelen bilgi ilk bağırmaya başlayanların "Yetmez Demirören"şeklinde bağırdığı,Yani durduk yere daha henüz "Yıldırım Demirören Yeteeeer!" diye bağrılmadan bir grup "Yetmez Demirören" diye bağırmaya başlamış,yahu neremizle güleceğiz buna ?
5-Koskaca Beşiktaş başkanına yakışıyor mu böyle hayal dünyası açıklamalar.
6-Neden benim gibi bir Beşiktaş'lıyı , hem de seni 2003 teki şampiyonlukta ulan ben ağlamadım adam ağladı düsturuyla samimiyetine aldanıp koruyan kişiyi zorla,ısrarla kendinden nefret ettiriyorsun?
7-Beceremediğinin farkına niçin varmak istemiyorsun?
Çözüm ; kulübü batıra batıra verdiğin 50-60 milyon doları reklamına sayıyorsun,cumhurbaşkanın,başbakanın bilumum bakanın kapısına çat kapı girme bedeli olarak görüyorsun,sokakta mendil satanla trilyonluk holding yönetene kadar bu ülkede ve avrupada tanınmışlığına ve Beşiktaş Başkanlığı onuruna sayıyorsun ve bu işi senden sonra geleceklere bırakıyorsun.
22 Kasım 2009 Pazar
Derbiden Fotoğraflar ve Videolar.
Galibiyeti Sigma Olumuc'lu Futbolcuya Hediye Ediyorum
21 Kasım 2009 Cumartesi
10 Kasım 2009 Salı
Kıskanmak.
Seyrediniz efendim.
Henüz seyretmeyen vardır diye filmin konusu hakkında bir şey söylemiyorum.Ama özellikle müziklerini ve yine final sahnesini çok beğendim.
Bu arada usta yine ,kendiliğinden kapıları açıyor , ayrıca Beşiktaş'ın ilk ambleminin seramikten olan hali evin duvarlarında karşımıza çıkıyor.
Henüz seyretmeyen vardır diye filmin konusu hakkında bir şey söylemiyorum.Ama özellikle müziklerini ve yine final sahnesini çok beğendim.
Bu arada usta yine ,kendiliğinden kapıları açıyor , ayrıca Beşiktaş'ın ilk ambleminin seramikten olan hali evin duvarlarında karşımıza çıkıyor.
Etiketler:
Sinema,
Zeki Demirkubuz
30 Ekim 2009 Cuma
29 Ekim 2009 Perşembe
Mutlaka Seyredilmeli...
Kutlu Olsun.
24 Ekim 2009 Cumartesi
Kurşun Döktürsün...
Beşiktaş ortada geçen maçı Ekrem'in takipçiliği ve inatçılığı sayesinde eksik kadrosuna rağmen kazandı.Oyun olarak Şampiyonlar Ligi maçı sonrası, zor bir deplasmanda iyi bir takıma karşı çok değerli bir üç puan aldık , işin bu kısmına çok sevindim.
Gerçi Ekrem'in golü atmadan sevinmesi bana pek sempatik gelmedi ama oda her maç gol atmıyor diye düşününce biraz kızgınlığım geçti.
Gelelim kurşun dökme meselesine.Nihat'ı hep sevdim,Beşiktaştayken sevdim İspanyadayken sevdim,bu sene tekrar yuvaya döndü yine seviyorum.Yarın bir gün çok başarısız olupda Beşiktaştan gönderilse-gitse bile yine de sevmeye devam edeceğim.Eskişehir maçında 1-0 öndeyken üç dakika arayla kaçırdığı iki tane net gol pozisyonu varki kalbime ağrılar girdi resmen.Tamamen kafadaki problemlerden dolayı kaçan goller,belki birazda vücudunun haftada iki maçı o an için kaldıramadığından belki.
Hiç inanmam aslında ama Sergen'de zamanında kurşun döktürmüştü,nazardan şansızlıktan kurtulayım diye,Nihat'da bu işi gizlice yapsın faydasını görmese bile zararını görmez :)
Üç puan daha hanemize yazıldı .Artık Onlar Düşünsün :)
18 Ekim 2009 Pazar
Mustafa Kamil Sarıkırmızıoğlu...
Galatasaray-Trabzon maçını seyrettim.
Maç 2-2 beraberlikle devam ederken yanılmıyorsam Mustafa Sarp ,Trabzonlu Serkan'a ceza sahasına topla girerken bodosloma dalarak Serkan'ın ayağını yerden keserek şöyle bir beş metre ileriye savurdu.Hakem devam dedi ,ne var dedi...Haliyle şaşırmadım orası Sami Yen orda futbol oyun kurallarının farklı işlediğini uzun zamandır biliyorum,kanıksattılar artık.
Bir gün öncede Hüseyin Göçek denen ve mahallesinde hakemim diye dolaştığından emin olduğum şahsiyet Beşiktaş İnönü Stadında rakibiyle ikili mücadelesinde neredeyse temas bile etmediği rakibi kendini yere "Atınca" hem penaltı hemde Ferrari'ye kırmızı kartı bir saniye içinde çok ilginçtir tereddüt bile etmeden gösterdi.
24 saat arayla şu iki pozisyonu gözümün önüne getiriyorum ve iki hakemede hakkımı helal etmiyorum bu kadar aleni , bariz ve kasıtlı hataları hazmedemiyorum , elimden başka bir şey gelmiyor,Neyinize güveneceğiz sizin ? ? ?
16 Ekim 2009 Cuma
Takıma Dönmüyoruz !
Forza'da takıma dönüyoruz denildi...
Ben dönmüyorum kardeşim beni dahil etmeyin takıma dönenlere...
Ben ,oyuncağı Beşiktaş olan Demirören 'e protestoma devam ediyor olacağım.
Murat Aksu'da adaylığını açıklamış,Artık onlar düşünsün diye bir skeç vardı bir ara...
Artık Baba Demirören düşünsün,bizim oğlana ne meşgale bulacağız diye...
Demirören'in bitmez bilmeyen hatalarından ve hatalarından ders alamayışından dolayı Aksu'ya sarılır gibi oluyorum ama Bilgili sonrasının Demiröreni' ni de pek matah bir şey sanmıştım.
4 Ekim 2009 Pazar
İstifa Edeceksin Ama...
Öyle kuru kuruya istifa etmeyeksin kulübü batırıp batırıp borç verdiğin o Elli milyon dolar var ya ,o senin 6-7 senelik reklamının bedeli işte onu bırakacaksın.
Şu ortamda hâlâ Demirören'i destekleyebilenlere , özellikle tribünde destekleyebilenlerin de samimiyetinden şüphe ediyorum.Beşiktaşdan menfaat bekleyen....
Tribünün her yerinde kaos hakimdi ama kapalı alt setten yukarı çıkanlar benim nazarımda bitmiştir.
Zamanında Sinan Engin için açılan o pankartın arkasında durulamadı ya film orda kopmuştur.
20 Eylül 2009 Pazar
Kadınlar Hamamı Spor.
En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim;
-Ben hayatımda bu kadar çok karı kılıklı futbolcuya sahip bir camia görmedim.Büyük ihtimal Hurma'dan kaynaklı etkileşime uğramışlar.
Maç boyu biri direkten dönen diğer ikisinin nasıl kaçırılabildiğini anlayamadığım üç net gol pozisyonumuz olabilir,Kayseri Kadın spor maç boyu oyunu kendi yarısahasında kabul etmiş olabilir,Beşiktaş bal yapmayan arı misali çok çalışmış olabilir ama bu Kayseri takımı futbol oynamak isteyen futbolculardan değil de hamamda göbek taşına yatıp kalkmak bilmeyen topçulardan oluşmuş. Ağırlılı olarak bu nedenle futbol oynanamadı.
Hiç yatmadılarsa 8-9 defa dakikalarca yerde uzandılar bazı yatışlarından önceki pozisyonlarında işin içinde Beşiktaşlı futbolcular bile yoktu kendi takım arkadaşlarıyla birlikte çıktıkları hava toplarında top mermisi yemiş gibi sahaya boylu boyunca uzandılar,tabi tüm Kayseri kadınsporlu futbolcuları bir mucize bekliyordu, peki ne zaman ? Büyük yatışa geçtikten bir iki dakika sonra saha kenarına sedyeyle geldikleri zaman arife günü münasebetiyle yukardan bir ilahi güç tüm sakatlıklarını bir anda iyileştiriyordu,saha kenarına çıkan sahtekarlar birden koşar adım taç çizgisinin önünde bitiyordu.
Birde dürüst denilen ama zerre futboldan anlamayan eyyamcı,sahtekar sert suratlı,futbol oynatmamayı maharet sana sözüm ona hakem olduğunu zanneden bir Bünyan vardı sahada,Kayseri Kadınlar sporun tüm futbocularına göbek taşında sıkılmadan bol bol kese atan Bünyan...Aferin sana Bünyan kim bilir attığın keselerle dün kaç kişinin gözüne girdin.Maç sonu uzattığın o altı dakika içinde teşekkür ederim o yaptığın zeka özürlü hesaplamayı sana ancak öbür tarafta sorabileceğim ne yazık ki,iyisin yine otorizatör manyağı hakem bozması.
Keşke 2-0 yenilseydik ama bir futbol takımına , karı gibi futbol sergileyen bu şark kurnazlarına değil,o zaman bu taraftarda daha önce yaptığı gibi rakip takımı alkışlamayı bilirdi.
Gelelim Beşiktaş'a ,ben Denizli'nin uzun yıllar takımın başında kalmasını isteyenlerdenim,Demirören'in ise mümkünse hemen ,mesela bir saat içinde istifa etmesini istiyorum.Ama mutlaka ve mutlaka kulübü soktuğu iki yüz milyon dolarlık borcun kendi alacağı olan elli miyon dolarlık kısmını kulübe hibe ettiğini açıkladıktan sonra.
Sana bu kadar oyuncak yeter,oynama artık Beşiktaş'la,hatalarından bile ders almayı bilemeden aynı hatalarını ısrarla tekrar edip bütün işi batıracağın başka bir pahalı meşgale bul kendine ,sen bulamazsan baban bulur sana!
-Ben hayatımda bu kadar çok karı kılıklı futbolcuya sahip bir camia görmedim.Büyük ihtimal Hurma'dan kaynaklı etkileşime uğramışlar.
Maç boyu biri direkten dönen diğer ikisinin nasıl kaçırılabildiğini anlayamadığım üç net gol pozisyonumuz olabilir,Kayseri Kadın spor maç boyu oyunu kendi yarısahasında kabul etmiş olabilir,Beşiktaş bal yapmayan arı misali çok çalışmış olabilir ama bu Kayseri takımı futbol oynamak isteyen futbolculardan değil de hamamda göbek taşına yatıp kalkmak bilmeyen topçulardan oluşmuş. Ağırlılı olarak bu nedenle futbol oynanamadı.
Hiç yatmadılarsa 8-9 defa dakikalarca yerde uzandılar bazı yatışlarından önceki pozisyonlarında işin içinde Beşiktaşlı futbolcular bile yoktu kendi takım arkadaşlarıyla birlikte çıktıkları hava toplarında top mermisi yemiş gibi sahaya boylu boyunca uzandılar,tabi tüm Kayseri kadınsporlu futbolcuları bir mucize bekliyordu, peki ne zaman ? Büyük yatışa geçtikten bir iki dakika sonra saha kenarına sedyeyle geldikleri zaman arife günü münasebetiyle yukardan bir ilahi güç tüm sakatlıklarını bir anda iyileştiriyordu,saha kenarına çıkan sahtekarlar birden koşar adım taç çizgisinin önünde bitiyordu.
Birde dürüst denilen ama zerre futboldan anlamayan eyyamcı,sahtekar sert suratlı,futbol oynatmamayı maharet sana sözüm ona hakem olduğunu zanneden bir Bünyan vardı sahada,Kayseri Kadınlar sporun tüm futbocularına göbek taşında sıkılmadan bol bol kese atan Bünyan...Aferin sana Bünyan kim bilir attığın keselerle dün kaç kişinin gözüne girdin.Maç sonu uzattığın o altı dakika içinde teşekkür ederim o yaptığın zeka özürlü hesaplamayı sana ancak öbür tarafta sorabileceğim ne yazık ki,iyisin yine otorizatör manyağı hakem bozması.
Keşke 2-0 yenilseydik ama bir futbol takımına , karı gibi futbol sergileyen bu şark kurnazlarına değil,o zaman bu taraftarda daha önce yaptığı gibi rakip takımı alkışlamayı bilirdi.
Gelelim Beşiktaş'a ,ben Denizli'nin uzun yıllar takımın başında kalmasını isteyenlerdenim,Demirören'in ise mümkünse hemen ,mesela bir saat içinde istifa etmesini istiyorum.Ama mutlaka ve mutlaka kulübü soktuğu iki yüz milyon dolarlık borcun kendi alacağı olan elli miyon dolarlık kısmını kulübe hibe ettiğini açıkladıktan sonra.
Sana bu kadar oyuncak yeter,oynama artık Beşiktaş'la,hatalarından bile ders almayı bilemeden aynı hatalarını ısrarla tekrar edip bütün işi batıracağın başka bir pahalı meşgale bul kendine ,sen bulamazsan baban bulur sana!
11 Eylül 2009 Cuma
Şakamısın Birader Sen ?
Başlıktaki iğrenç türkçe için peşinen özür dilerim,lakin başka ne denilebilir "bu kafa" için bilemedim açıkcası
NTV.
Saçmalamalarının devamı ilgili linkte mevcut.Bu konuda ben de aklımdakileri yazacaktım ama sustum ,ölen vatandaşlarımızı düşünerek böyle bir felaketten bile AKP zihniyeti eleştiriliyor anlamı çıkmasın diye.
Ama bu şehri yönettiğini zanneden ,yerel seçimlerde bile Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkamayıp Başbakanını bu işi süren bir adam böyle boş boş akıl mantık dışı konuşunca dayanamıyor insan.Artık pişkinlik sınırını da aştı "bu kafa", başka bir şey yapıyorlar.
Son yaşanan sel felaketinden önce de defalarca istanbulun derelerinin bulunduğu alanları mütemadiyyen su bastı,15 yılda vatandaşlar da öldü bir çok maddi ve manevi zararda oluştu.
Zamanında İstanbul'a su yağmadı diye CHP'li belediye başkanına akla hayale gelmeyecek bel altı vuran "bu kafa" senelerdir sürünmesine rağmen sırf kendisiyle aynı kafada olduğu için başımızdaki beceriksizlere toz konduramıyor.
Şu 15 senede yaşanan feleketler,bu felaketler karşısında belediyenin aczi ,tipi,sel,toprak kayması,iş hanının kendi kendine havaya uçması,trafik çeşmekeşi vb. CHP'li bir belediye başkanı yönetimdeyden gerçekleşseydi taş taş üstünde kalmazdı,Ne dinsizliği kalırdı ne de uğursuzluğu..
Aynı şekilde gelen buyruğa istinaden başlatılan bir vatanı bölme operasyonu var.Adını da "Açılım Planı" koymuşlar.Yine ister istemez düşünüyorum bu açılım planını CHP yapsaydı, ne bölücülüğü kalırdı ne komünistliği ,şimdi normalde Beyazıtta cuma namazı sonrası toplanıp CHP iktidarına saldıracak güruh başka bir ülkede yaşıyormuşcasına tüm bu olaylara uzak.
Mayamız bu , bu mayayla beraber yaşamaya mecburum.
6 Eylül 2009 Pazar
KIYAMET: İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI
KIYAMET: İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI
TANSİYON YÜKSELİYOR
PAZAR 6 EYLÜL, 20:00
II. Dünya Savaşı'nın inceleme altına alındığı bu eşsiz yapımda,
nadir arşiv görüntüleri ve dramatik savaş hikayeleri biraraya geliyor.
TANSİYON YÜKSELİYOR
PAZAR 6 EYLÜL, 20:00
II. Dünya Savaşı'nın inceleme altına alındığı bu eşsiz yapımda,
nadir arşiv görüntüleri ve dramatik savaş hikayeleri biraraya geliyor.
* * * *
Türünün meraklıları kaçırmasın diye bir deyim vardır ya hani, bence tam bu belgesel için söylenmiş bir deyim,
II. dünya savaşıyla ilgili bugüne kadar izlediğimiz tüm belgesellerden farklı bir belgesel bizi bekliyor,farklı olmasının nedeni bu belgeselde kullanılan tüm fotoğraf ve video görüntülerinin daha önce yasaklı olduğu için halkla paylaşılmayan ve bir çoğunun amatör çekim olması.
28 Ağustos 2009 Cuma
Şans da Lazım...
Maç boyu golü aradık durduk,fena da oynamadık aslında iki direkten dönen top ve sayısız gol girişimi vardı,Serdar Efendiyi bile beğendim bu maçta,ama bazen %1 likde olsa şansın yanınızda olması lazım ,Nihat penaltı pozisyonunda kendini yere atmış hiç hoşuma gitmedi , yenil Nihat ama kendini yere atma.
Tribünler belli özlemiş takımı kapalıdaki sopalı pankartları beğendim el emeği göz nuru iş çıkartılmış, ramazan ayına rağmen tribünlerdeki taraftar sayısıda beni memnun etti 70 milyona kapalı alt 100 milyona kapalı üst bileti satılıyor.Üst kata çıkan merdivenlerden geçiş serbestti kulüp resmen üstten kombine - bilet alanları enayi yerine koyuyor.
Denizli'yi tutuyorum , her şeyden öte kendini eleştirenlerden tamamından çok daha zeki bu bile yeter.
Tabata bir an önce takıma girsin, hem beğendiğim bir futbolcu hem de alışılmışın dışında organizasyonlar yapacak biri lazım bize.
Çok daha iyi günler göreceğiz, sadece biraz daha sabır.
27 Ağustos 2009 Perşembe
İyi mi Kötü mü Çözemedim......
Manchester United (Zor)
CSKA Moscow (Zorlar mı belli olmaz)
Beşiktaş
Wolfsburg (Biliyordum anasını satayım !! )
CSKA Moscow (Zorlar mı belli olmaz)
Beşiktaş
Wolfsburg (Biliyordum anasını satayım !! )
17 Ağustos 2009 Pazartesi
Isıran Takım.
Takımı ilk kez TV'den ve koltuğa yayılarak seyretme imkanım oldu.
Öncelikle inanılmaz ,rakibi ısıran bir Beşiktaş gördüm sahada,gol yollarında ilk yarı çok fırsat kaçırdık,bunda yaşlı kurt Çatkıç'ın payıda büyük,kaleye giden top kafasına çarptı bir gollük pozisyonuda bu şekilde engelledi,kaleci şansı dediklei bu her halde.
Bizden özellikle Tello'ya bir iki haftadır bitiyorum,aynı şekilde Nihat'ın da performansı her maç daha da artıyor,Bobo'nun işi öyle ya da böyle bir an önce bitirilmeli,gidecekse gitsin kalacaksa kalsın,ben kalsın diyenlerdenim ,bu senede ŞL'de oynasın daha iyi bir rakama satabiliriz o da kendince daha iyi bir takıma transfer olabilir.
St Etienne 'e gidip ne yapacak ki ?
Erhan hakkında önyargılarım vardı ama bu futbolla bakalım Ekrem formayı geri alabilecekmi,İsmail Köybaşının olmaması benim için büyük süpriz oldu ama bu konuda Denizli'ye güveniyorum,Üzülmez yine klasik futboluna yakın oynadı güldürmedi üzmedi :) , Ama normalde kendisini on kere "aduket" yapabilecek Ali Zituni kardeşimizle iyi cebelleşti fırsat vermedi.Bir ara da kendisine faul yapan Zituni'ye klark bakışını attı ,Hep beraber bakma öyle Delinho diye bağırdık ekran karşısında.
Şifo'yu her görüşümde içimi bir mutluluk kaplıyor,Ömer'in kafasına çarparak kurtardığı gollük pozisyona Şifo'da dayanamadı :) . Bu ligde çok iyi pişsin istiyorum Şifo ...
Rıza'ya yapılanlar Rasim Kara'ya yapılanlar Beşiktaş'ta ona yapılamasın, o raddeye ulaştığında da Beşiktaş'ın başına ,bu tribün bu taraftar onunda arkasında olacaktır her sonuçta.
İBB karşılaşmasıda bizim hakkımızdı ama Olimpiyat uğursuzluğu ve Akın efendinin insan üstü golü buna engel oldu,Takım iyi ,ısırgan otu gibi ,tuttuğunu sağlam bırakmıyor,Hakem efendiler çekilsin aradan hak eden alsın lig şampiyonluğunu.
Fenerbahçe - Sivas maçındaki Fenerin ilk golündeki ofsaytı göremeyen yan hakemi de Oğuz Sarvan'a havale ediyorum,madalya taksın babında...
Bakalva desenli formaya ısınamayanlardandım , bu akşam başka bir güzel geldi gözüme alacağım bu gidişle,Bu arada kedi olalı bir fare tutan ve formanın arkasına Türk Kızılayı reklamını alan yönetime tebrikler,fena hoşuma gitti.
4 Ağustos 2009 Salı
Kombine Cepte
Kart tasarımını bir Galatasaraylı'ya verseler bu kadar içine sıçabilirdi.Zaten bizim yönetim peş peşe iki sene üst üste güzel kombine kart çıkartamıyor.Her halde bünyede rahatsızlık yarattığından dolayı ,alışık değiller...
Bu arada an itibariyle kombine satış adedi yedi bin küsur, uzun süredir görmediğim bir arkadaşım bu sene kulüpte kombine satışında görev almış , o yüzden verilen rakam doğrudur.Kombine satışının uzatılması bekleniyormuş.
Bunlarda geçmiş yıllardaki kombine kartların görselleri.Bak yine sinirlendim,bir sene boyunca en yukardaki zevksiz kartı taşıyacağız,çok özensiz be kardeşim.
Etiketler:
Futbol,
Kombine Kart
3 Ağustos 2009 Pazartesi
Ne Zaman Tebrik Edeceğiz Biz Sizi.
Bir kere de hakemsiz gelin be kardeşim.
Bu arada fotoğraf makinasını otoparktaki arabada unutarak bir ilki de başarmış oldum, O yüzden sadece kaybolup kaybolup sonunda devamlı peşine takıldığımız otobüsün iki resmini koyacağım :)
30 Temmuz 2009 Perşembe
Beceremiyorsunuz Lan !
Pazar günü Süper Kupa Finali için Olimpiyat Stadının yolunu tutacağız.
Planımız araba ile gitmekti.Gelin görünkü bugünkü kupa öncesi toplantıdan sonra açıklanan kararlar bu maça olabildiğince az taraftar gelmesini sağlamak üzere.
Salakça kararlar şöyle,(nedenleriyle hiç ilgilenmiyorum bu o maçı o stada alanların sorumluluğunda)
-Her takıma araçlarıyla gelecek olanlara dağıtılmak için 2.000 er adet otopark stickerı dağıtılacak.
-Stickerlardan almak için 4 adet maç bileti ibraz edilecek
-Stickerlar sınırlı sayıda,dağıtım kıstası nedir açıklamada yok,ilk koşan alır gibi bir durum var,2.000 sticker biterse maça arabayla gidemeyecekmiyiz hadi otoparkdan yararlanamadık,dağa taşada arabayı parkedemeyeceğiz gibi bir açıklama yer almış,yani sticker yoksa arabayla yaklaştırmayacağız sizi gibi,o stada 4-5 kere gittim arabayla stickersız gittiğimizde yolumuzu nerede kesip "Yassah kardeşim" çekecekler bize pazar günü göreceğiz.
Kulübü aradım benden daha az şey biliyorlar.Tebrik ettim kendilerini.
-Birde yol paylaştırmışlar zeka küpleri,onlar burdan, şunlar burdan gelecek diye,ne yapacaklar acaba benim araçla giderken otobanda önümemi atlayacaklar, "sizin yol bura değil "diye ?yada stada yaklaştığımda otobana gerimi gönderecekler beri taraftan gelin kardeşim diye.
-Beşiktaş'ı düşünelim araç limiti 2.000 ,yani maximum 4 er kişiden 8.000 kişi.150 de otobüs varmış ,balık istifi 90'ar kişi binilse 13.500 kişi 2-3000 kişide mucize eseri kendileri gelse taş çatlasa takım başına 24.500 seyirci gelecek,Fener'de o kadar gelse aşağı yukarı 50.000 kişi,o stadın kapasitesi 80.000 kişi Milan-Liverpool finalinde oradaydım gözümle gördüm,güvenlik nedeniyle 5.000 kişilik yer boş bırakılsa 75.000 kişi eder yani isterlerse bu finale 25.000 taraftar daha gelmesi lazım ,ama hazretlerin zekası bunu kabul etmiyor ya da işlerine gelmiyor,taraftara gazete satarak hayatını sürdüren medyada bu konuda bir aklı evvel bunları sorgulamıyor.
-Saçmalıklar o kadar çok ki en önemlisini unutuyordum dağ başını duman almış maçı 21.00 'de başlayacakmış.
Hani meşe odunu vardır ya suya batırırsın daha zevkli olsun diye bu kararlarda fikir birliğine varanları önüme katmak istiyorum.
Bu sivri zekalılar beni durduramazlar ama bir çok kişiyi durdurdular.Benimki inada bindi...Allah'tan bir şey olmazsa ORDAYIM.
Planımız araba ile gitmekti.Gelin görünkü bugünkü kupa öncesi toplantıdan sonra açıklanan kararlar bu maça olabildiğince az taraftar gelmesini sağlamak üzere.
Salakça kararlar şöyle,(nedenleriyle hiç ilgilenmiyorum bu o maçı o stada alanların sorumluluğunda)
-Her takıma araçlarıyla gelecek olanlara dağıtılmak için 2.000 er adet otopark stickerı dağıtılacak.
-Stickerlardan almak için 4 adet maç bileti ibraz edilecek
-Stickerlar sınırlı sayıda,dağıtım kıstası nedir açıklamada yok,ilk koşan alır gibi bir durum var,2.000 sticker biterse maça arabayla gidemeyecekmiyiz hadi otoparkdan yararlanamadık,dağa taşada arabayı parkedemeyeceğiz gibi bir açıklama yer almış,yani sticker yoksa arabayla yaklaştırmayacağız sizi gibi,o stada 4-5 kere gittim arabayla stickersız gittiğimizde yolumuzu nerede kesip "Yassah kardeşim" çekecekler bize pazar günü göreceğiz.
Kulübü aradım benden daha az şey biliyorlar.Tebrik ettim kendilerini.
-Birde yol paylaştırmışlar zeka küpleri,onlar burdan, şunlar burdan gelecek diye,ne yapacaklar acaba benim araçla giderken otobanda önümemi atlayacaklar, "sizin yol bura değil "diye ?yada stada yaklaştığımda otobana gerimi gönderecekler beri taraftan gelin kardeşim diye.
-Beşiktaş'ı düşünelim araç limiti 2.000 ,yani maximum 4 er kişiden 8.000 kişi.150 de otobüs varmış ,balık istifi 90'ar kişi binilse 13.500 kişi 2-3000 kişide mucize eseri kendileri gelse taş çatlasa takım başına 24.500 seyirci gelecek,Fener'de o kadar gelse aşağı yukarı 50.000 kişi,o stadın kapasitesi 80.000 kişi Milan-Liverpool finalinde oradaydım gözümle gördüm,güvenlik nedeniyle 5.000 kişilik yer boş bırakılsa 75.000 kişi eder yani isterlerse bu finale 25.000 taraftar daha gelmesi lazım ,ama hazretlerin zekası bunu kabul etmiyor ya da işlerine gelmiyor,taraftara gazete satarak hayatını sürdüren medyada bu konuda bir aklı evvel bunları sorgulamıyor.
-Saçmalıklar o kadar çok ki en önemlisini unutuyordum dağ başını duman almış maçı 21.00 'de başlayacakmış.
Hani meşe odunu vardır ya suya batırırsın daha zevkli olsun diye bu kararlarda fikir birliğine varanları önüme katmak istiyorum.
Bu sivri zekalılar beni durduramazlar ama bir çok kişiyi durdurdular.Benimki inada bindi...Allah'tan bir şey olmazsa ORDAYIM.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)