12 Eylül 2007 Çarşamba

Hakan Arıkan(Röportaj)

Cumhuriyet Gazetesi'nin Çarşamba günkü Spor Ekinde yer alan Hakan Arıkan röportajı

* * *

HAKAN ARIKAN


- Futbolda bir kaleciyi günah keçisi ilan etmek için gol yemesi yeterli. Bu durumu kaldırabilenler zaten şu anda kalecilik yapıyor. Hedefteki insan olmak nasıl bir durum?
Kaleciler zaman zaman ön planda bazen de geri planda olur. Ben bunu özellikle Türk futbolunda kaleciliğin bir cilvesi olarak görüyorum. Aslında kalecilerin günah keçisi olması çok doğal. Çünkü en basitinden herkes golü kalecinin yediğini düşünür. Dışarıdan bakıldığı zaman bu çok normal bir düşünce. Ancak takım içinde durum böyle değil. Sonuçta futbol bir takım oyunu ve yenilen bir golde herkesin payı var. Biz kaleciler için önemli olan dışarıdaki insanların ne düşündüğü değil takım içindeki düşüncenin nasıl olduğudur.
- Taraftarın futbolcu üzerinde nasıl bir etkisi var?
Gerçekten çok fazla etkileri var. Her maça çıkmadan önce acaba bugün ne yapacaklar diye merak ediyorsunuz. Onlar futbolcuların en büyük hırs kaynağıdır. Futbolcu taraftarını mutlu etmek için saha içinde mücadele ediyor. Taraftarın tezahüratları da futbolcuyu gol bulma yolunda motive ediyor. Tabii ki bu paniğe dönüşmediği sürece çok olumlu. Umarım sezon sonuna dek onların desteğini paniğe dönüştürmeden mücadele ederiz.
- Ankaraspor'da oynarken ulusal takıma alındın. Şimde de ulusal takımın kalesini koruyorsun. Bu nasıl bir duygu?
Her futbolcunun hayatını değiştiren dönüm noktaları vardır. Benim hayatımı değiştiren olayların ilki G.Saray maçıydı. O maçta iyi bir oyun ortaya koyduğumu düşünmüyorum. Sadece 2 penaltı kurtardım. İlerleyen haftalarda çok daha iyi bir performansım vardı ama gözönünde bulundurulmadı. Daha sonra milli takıma çağrıldım. Gerçekten bir futbolcu için kolay kolay unutulabilecek bir olay değil.
- Ronaldinho, Gilberto Silva, Edmilson, Diego, Robinho gibi dünya futboluna mal olmuş futbolculara karşı görev yapmak, onların gol çabalarını boşa çıkartmak ismi daha az duyulmuş bir futbolcu için neler ifade ediyordu?
Gerçekten çok zor bir iş. Karşınızda bütün dünyanın bildiği, beğendiği futbolcular var. Sizler de onlardan biri olmak için mücadele ediyorsunuz. Benim adıma çok heyecanlı bir gündü. Özellikle maçtan bir gün önce son derece heyecanlıydım ama sonradan normale döndüm. Bu gibi durumlarda profesyonel futbolcunun heyecanı başlama düdüğüne dek sürmeli. Bende de aynısı olmuştu.
- Rüştü'yle aranızda nasıl bir ilişki var?
Rüştü ağabeyle sürekli birlikteyiz. Aramızda ağabey - kardeş ilişkisi var. O benim ağabeyim, ben de onun kardeşiyim. Zaten dışarıdakiler de bunu görür. Rüştü ağabeyle ulusal takımda da birlikte çalıştık. Bu yüzden kaleyi kaptırıp kaptırmama gibi bir düşüncemiz yok. İkimiz de iyi çalışıyoruz, birbirimize çok güven veriyoruz.

Hiç yorum yok:


http://bjktaraftarproje.com/