Halkın Takımı/Halkın Adaleti
Beşiktaş’ımızın kurumsal yapısını zor durumda bırakan, işgal ettiği başkanlık makamının ağırlığını kavrayamayan başkan Yıldırım Demiroren ve eşrafının, yanlış ve yakışıksız uygulamaları, aklı selim tüm Beşiktaşlılar’ın uyarılarına rağmen devam etmektedir.Bugüne kadar ayrı ayrı dile getirip, tartıştığımız konular çerçevesinde yönetimsel yanlışlıkları ve davranış bozukluklarını eleştirmiş, bu eleştirilerimizin her birini çeşitli iletişim yolları ile Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne de ulaştırmışızdır.
Şahsi borç anlayışı ile kulübü borçlandıran başkanın ve yönetim kadrosunun basiretsizlikleri saymakla bitmez hal almıştır.- Görevini Beşiktaş’ın başarıları için yapması gerektiğini unutup, rakibinin başarısızlığı üzerine ifa etmiştir. Aslolanın Beşiktaş olduğu gerçeği yabana atılmıştır.- Gönlünden geçenin sadece ve sadece Beşiktaş’ın başarıları ve şampiyonlukları olması gerekirken, yine gönlünden geçene bir isim bulmuş şampiyonun kim olduğunu söylemekte bir beis görmeyerek, yukarda ifade edilen gerçeği birkez daha vücuda getirmiştir.
- Beşiktaşlılık değerlerinin her daim korunması ve yerleştirilmesi gerçeğinden uzak bir anlayışla hareket ederek, Beşiktaş’a hizmet etmenin yüce bir gonüllülük olduğunu kaale almayıp, yöneticilik makamlarını kişiliksiz insanlara para karşılığı işgal ettirmiştir.
- Her yönü ile her zaman anımsanacak olan son Bursa macımızın öncesi ve sonrasında verdiği demeçler ve takınılan tutum ile pasiflik ve tutarsızlık abidesi olunmuş, Beşiktaş icin ateşten gömlek günlerde rakibin Beşiktaş’i sanık olarak takdim etmesine seyirci kalınmıştır.
- Federasyon ile ilişkilerde gereken hassasiyet ve önem gösterilememiş, Beşiktaş’ın mağdur durumda bırakılmasına göz yumulmuştur.
- Son dönem yönetimine dahil olan Celal Kolot, Sinan Engin’le beraber Beşiktaş’ın eksi hanesindeki baş isimlerden biri olmuştur. Zaten yönetime giriş şekli “koltuk satın alma” usulü ile olduğu için kendisinin de her fırsatta dediği gibi Ümraniye ve futbol şubesinin patronu olmuştur. Kendi takım oyuncusuna hakaret etme,takımın teknik direktörüne icazet vermeye kalkması, işine gelmeyen durumlarda kulubu “giderim;ama paramı da alırım” tehdidiyle etkisiz hale getirme anlayisi, Sinan Engin’i kendi işlerine dahil etmesi, Beşiktaş’ı bitireceğim diyen Levent Kızıl ile yakın ilişkisi bu dönem için BJK tarihinde unutulmayacak eksiler hanesindedir.
- Sinan Engin kurtulamadığımız bir virüs gibi.100.yılın başarısını sadece kendine çıkaran;ancak 101. yıl sonrasında gelen kasırgadan kendine pay çıkarmayan, etrafındakileri suçlayan, mafya ile ilişkisini kulüp içine taşıyarak yüz karası olmuş şahıs.Tigana’nın gidişinde parmağı olan şahıs.Tigana gidişi sırasında -işime sürekli karışan Kolot ve “tanımadığım” Sinan Engin- diyerek, sorunların ana kaynağını göstermiştir. Kulübün işleyişinde bu denli söz sahibi kılınan, hiçbir resmi görevi bulunmayan bu şahsın sahip olduğu misyonun tezkeresi başkan tarafından verilmiştir.
- Teşvikin etik olduğunu savunan, Beşiktaş’in aynı zamanda hukuki işlerinden sorumlu asbaşkanı Levent Erdoğan’ı halihazirda yönetim kadrosunda tutup, birlikte çalışmaktan herhangi bir rahatsızlık duymamıştır.
- Beşiktaş forması ile sahada terleyen oyuncusuna saha dışında ama stad içinde şiddet uygulanmış, şiddetin fotoğrafları ve görüntüleri günlük dahi olsa delil teşkil eder nitelikte yer almasına rağmen duruma fair-play kılıfı ile yaklaşılıp hiçbir yaptırım hak ve hukuk çerçevesinde aranmamıştır, çetelerin yeraltı saldırısı karşısında sinmeyi içlerine sindirmişlerdir.
- Son dönemlerde sıkça Beşiktaşlılık ilke, ahlak ve geleneklerinden her basın açıklamalarında söz ederek kavramların içini boşaltma ve o kavramlarla kendilerine koruma kalkanı oluşturma kurnazlığı içinde olmuşlardır. Uygulamadaki davranışları bunun böyle olduğunun en buyük kanıtını teşkil etmiştir. Yıldırım Demiroren, Levent Erdoğan, Affan Keçeci, Celal Kolot, Sinan Engin, Levent Kızıl, Aziz Yıldırım, Adnan Polat ilişkiler yumağında yaşananların ve bu ilişkilerde Beşiktaşlı kimliği ile yer alanların Beşiktaşlılık ilke, ahlak ve gelenekleri ile uzaktan yakından ilgisi olmadığı aşikardır.
- Beşiktaşlılık ahlakının ne olduğunu bilmediklerini birlikte çalıştıkları teknik direktorlere karşı takındıkları komplocu anlayışlarla ortaya koymuşlar, bu davranış biçimlerinin pişkinliğinde her daim çalısılan kadroları günah keçisi ilan etmişlerdir. Beşiktaş’ın gelmiş geçmiş en değerli kaptanlarından olan Beşiktaş’ın evladı Rıza Çalımbay’ın söyledikleri düşündürücüdür.
- Beşiktaş tarihinin üzeri reklam panoları ile kapatılıp, en son olarak da yine stadın adı para gelsin de nereden gelirse gelsin anlayışı ile satılmaya kalkışılmış, Beşiktaş’ı her yerde dilenen ve pazarlık ettirilen bir kurum haline getirmişlerdir.
- Beşiktaş’ın geleceğini güvence altına alacak olan tüm taşınmazlarının ve gelirlerinin üzerindeki tasarruf haklarını zayıflatmış, Beşiktaş’ın işgaline davetiye çıkarmıştır. BJK Plaza-nın satılabileceğinden tutun da 104 yıllık bir tarihin her köşesine satsak ne kadar para eder acaba düşüncesi ile bakılmıştır.
- Demirören yönetimi ile amatör şubelerin içinde bulunduğu durum ilk defa bu kadar aciz bir hale gelmiştir. Voleybol erkek takımı düşmüş, basket takımının yanına alınan cola- turka ile takım önceki senelerde sergilediği başarılı performansından uzaklaşmıştır. Akatlar’ın yanına gelen isim ise taraftarın aidiyet duygularına vurulan bir baska darbe olmustur. Hentbol takımı ciddi maddi sorunlar eşliğinde ligi namağlup bitirme başarısı göstermiştir; ancak bu zorlu mücadele sırasında BJK başkanı Demirören bu arkadaşlara eşlik etmemiş, parasız pulsuz bırakılmasına seyirci kalmıştır. Oyuncularımız yalnız bırakılmış, deplasmanlara giderken türlü zorluklar yaşamışlardır; ancak her şeye rağmen bunu dert etmeyerek, sezonu şampiyon olarak tamamlamışlardır .Son ana kadar uvey evlat muamelesi yaptıkları hentbolcularımızı geçtiğimiz günlerde fotoğraf karesi uğruna lütfen kabul etmişlerdir.
- Tüm bunların vuku bulmasına seyirci kalan bir diğer cephe ise varlığı yokluğu tartışılır sözde muhalefet olmuştur. Elini taşın altına sokmayan kongre üyeleri ! Ya yırtıp atın kongre üyelik kartlarınızı ya da şapkanızı önünüze koyup bir kez daha düşünün! Sessizliğinizin de yargılanacağını unutmayın.Yukarıda dile getirilen bazı gerçekler ışığında diyoruz ki;
Kaçmak için bahaneniz çok ama sizler hesap vereceksiniz! Halkın Takımı Halkın Adaleti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder