13 Temmuz 2008 Pazar

Sarıkaya: "Tarihe Kara Leke Olarak Geçerler!"



Kaynak : Medyaspor
2006 ve 2008 Mali Genel Kurullarında, Beşiktaş yönetimini ibra etmeyen ve açtığı davalarla Beşiktaş Yönetimi'ne karşı hukuk savaşı veren kongre üyesi Cengiz Sarıkaya Medyaspor'a gündem yaratacak açıklamalarda bulundu:
YÖNETİM BİZİ OYALAMAYA KALKINCA MAHKEMEYE GİTTİK:
Kongrede yönetimi ibra etmeyince bu konuyu mahkemeye taşımadan evvel sorunu kulübün iç bünyesinde çözmek için Divan Kuruluna başvurduk. Dedik ki, kongrede sorduğumuz soruların cevabını alamadık, ikna olmamız için yönetimin bahsettiği sözleşmeleri, kira kontratlarını, kat fazlalığından dolayı Beşiktaş'ın kazanımlarını açıklasınlar, biz de bu meseleyi kulüp içinde bitirelim.
Fakat yapılan toplantıda İlhan Durusoy beyefendi, "Sayın Başkan ne demişti? Biz Fulya'yı bitirdik, dedikodusu bitmedi diyor ama Beşiktaş'ın Fulya projesinde kat fazlalığından dolayı 957 m2 alacağı bir alan var ancak bunun nereden alacağı belli değil" deyince bizde ipler koptu. Fulya projesi bitti deniliyor fakat Beşiktaş'ın hakkının nereden alınacağı belli değil. Buna divan kurulu üyelerinin hepsi, hatta başkanları da dâhil şahit.
Bu olaylardan sonra sabrımız kalmadı. Ne kira kontratını gösterdiler ne de kaç paradan verildiğini söylediler. Açtığımız dava olmasaydı, kira bedellerinin 17 Dolar ve 23 Dolar gibi komik rakamlardan verildiğini öğrenemeyecektik.
Açıkça söylemek isterim ki 2006 yılında ki kongrede, uzun vadede kira geliri kullanılması - kırdırılması söylentilerine karşılık biz dava açınca, bu operasyonu yapmak için göreve gelen Numan Ceyhan beyefendi yurt dışında bir finans kuruluşuna bu gelirleri kırdırmaktan vazgeçti.
Fakat yönetim kurulu ara bir formül bularak yüklenici firma Aşçıoğlu'na giderek, gelin bu alanı size verelim diyerek buradaki kazancı kırdırmaktan da beter ederek heba etti.

BEŞİKTAŞ'IN 150 MİLYON DOLARI HAVAYA UÇTU!
Aşçıoğlu firmasının 17 dolarlık yeri minimum 35 dolara, 23 dolarlık yeri de 85 dolardan sattığını biliyoruz. Yani senede 7-8 Milyon Dolar kayıp. 25 senelik kiralama söz konusu olursa 150 Milyon Dolar civarında bir zarar söz konusu.

DEL BOSQUE'YE KAPTIRILAN PARALARIN DA HESABINI SORACAĞIZ!
Şirketle derneği birbirinden ayırdılar. Şirketin genel kurulu ayrı dediler. Fakat dernek şirketin 70% ortağı olduğu için Del Bosque konusuna da müdahale edeceğiz. Sayın hâkim bizden yazışmaların Türkçe tercümeleri istedi. Biz de UEFA'dan, CAS'tan tüm yazışmaları aldık. O konuda da mahkemeden çıkacak kararı bekliyoruz. Beşiktaş'ın borsadaki değeri 80 milyon dolar civarında. 80 milyon dolarlık bir şirketi 6,5 Milyon Euro'luk zarara uğratan bir CEO'yu şirket ortakları işten atarlar, Amerika'ya gönderirler, "Bu adam bizi 6,5 Milyon Euro zarara uğrattı, kimse iş vermesin" diye gazeteye ilan verirler. Spor kulüplerinde kimi yöneticiler hesap sorulmamasının verdiği rahatlıktan "Ben yaptım oldu" diyerek yararlanıyorlar.
Artık bir şirketi zarar uğratmanın en kolay yolu spor kulübüne yönetici olmak haline geldi. Ama biz tüm bunların hesabını soracağız. İnsanların zekâ seviyelerini test etmeye çalışıyorlar. Ama onların düşündüğünden çok daha zekiyiz. Bizi test etmesinler. Her şeyi olduğu gibi görüyoruz.

BEŞİKTAŞIN PARALARINI HEBA EDENLER; CEPLERİNDEN ÖDERLER!
Yargıtay, 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığım davanın, tekrar görüşülmesine karar verdi. Devam eden hukuk sürecinde belirtilen bu kira gelirleri ile ilgili uzun vadede işlem yapıldığı takdirde, Beşiktaş başkanı ve yönetim kurulu üyelerine ihtarname çekerek, kendileri hakkında tazminat davası açacağımı ve cezai yönden şikâyette bulunacağımı bildirmiştim.
Yapmayacağımız bir şeyi ne ben ne de dava arkadaşlarım söylemeyiz, konuşmayız veya yazılı bir şekilde ifade etmeyiz. Arkadaşlarımızla bu konuları tekrar görüşeceğiz, eğer oybirliği ile Beşiktaş'ın kazançları gasp edildiğine veya yok yere heba edildiğine kanaat getirirsek, avukatımız olan Murat kardeşimizle kesinlikle tazminat davası açıp, kayıpların hepsini 2006'daki ve bu dönemdeki yöneticilerinden tahsil edilmesini talep edeceğiz.

DİVAN KURULU DA, EN AZ YÖNETİM KADAR SUÇLU!
Şimdi artık "Beşiktaş'ın genel kurulunda isteyen herkes istediği her şeyi geçirir" olayını bitirmek istiyoruz.
Zaten kanun önce tüzüğü denemeni, daha sonra genel kurula taşımanı, bunlardan da sonuç alamazsan mahkemeye getirmeni istiyor.
Biz bunların hepsini denedik. İç tüzük, disiplin kurulu, genel kurul, bunların hepsini denedik.
Çünkü 2006'daki genel kurulu gördük. Şu anda kanun, bir önerge 7. sırada kabul edildiyse aynı sırada görüşülür ve karara bağlanır demekte. 7. Sıradaki önergeyi 15. Sırada karara bağlamaya çalışırsan genel kurulu sakata getirmiş olursun.
Ben asıl suçlunun Divan Kurulu olduğunu düşünüyorum. Bizim tüzüğümüzde açık ve net olarak belirtilen husus, kongrenin girişinden çıkışına kadar her şeyi divan kurulu ve sicil kurulu başkanları hazırlar şeklindedir. Ama Divan Kurulu oturduğu yerde hiç bir şeye karışmıyor. Kongre divan başkanı ise, yönetimin desteğiyle geldiği için yönetimin dediklerini yapmak üzere orada bulunuyor. Böylece her şeye seyirci kalıp görevini yerine getirmemiş oluyor.
Mevcut Divan Kurulu "Beşiktaş'ın delikli kuruşunun hesabını soracağız" diye göreve geldi ama sormuyor. Neden sormuyor, bizim açtığımız davada, bu yönetimin Beşiktaş'ın mal varlıklarının yok yere harcadığı kanıtlandığı takdirde, Divan Kurulu başkanı ve yönetimindekiler tarihe kara bir leke olarak geçerler.

KONGRELERİMİZE, BİNDİRİLMİŞ KITALARDAN BAŞKA BİR DE MAFYA BOZUNTULARI DOLDURULDU!
Son yapılan Mali Genel Kurulda, ibra etmeyecek gibi duran muhalif üyelerin etrafında çeşitli organizasyonlar yaptılar. Son derece yaralayıcı ve düşündürücü bir konu...
Söz konusu baskılar sadece bu genel kurulda değil, seçimler de dâhil olmak üzere 2000 yılından beri Beşiktaş'ın üzerinde bir leke olarak durmakta. İnsanların üzerinde bir baskı oluşturuyorlar. Bunlar Beşiktaş üyesi bile değiller. Fakat yönetime yakın kişiler oldukları kesin. Ama mafya mıdır değil midir ben bilemem. Bu şahısların kim olduklarını yöneticilere sormak lazım. Ne de olsa yönetimden icazet alıyorlar.
Nasıl içeri girdiklerini divan kurulu ve emniyet güçlerinin tespit etmesi ve engellemesi lazım. Daha önce bu konuyla ilgili emniyete dilekçe vermiştik. 2006'da da dilekçe verdik, içeride kongre üyesi olmayan kişiler var ve oy kullanıyorlar diye. Hatta daha da ileri gidiyorum, kulüp çalışanları olan insanlar bile oy kullanmıştır.
Birinci isteğimiz, Beşiktaş genel kurullarında, seçim veya mali genel kurul olması fark etmez, hukuksuz, kanunsuz, vicdana sığmayacak olayların sona ermesi.
Bunu sağladıktan sonra ileriye dönük olarak Beşiktaş'ın üyelik profilini değiştirmek istiyoruz. Üye profilimiz değişmeden Beşiktaş hiçbir yere ilerleyemez. Beşiktaş'ın başına musallat olan grupçular, Beşiktaş'ın kanınını emen oy simsarları mutlaka temizlenmelidir.
Herkesin bildiği bu isimler hakkında soruşturmalar açıldı, virmanlar yapılmış, senetler verilmiş, borçlandırmalar olmuş, cari hesaplardan üye yapılmış.

BAZI GAZETELER VERDİĞİMİZ MÜCADELEYİ KASITLI OLARAK GÖRMEZDEN GELİYOR!
Mesela Hürriyet'te veya Fanatik‘te bu tür haberler asla çıkmıyor. Bilerek haber atladıklarını düşünüyorum. İnsanların Beşiktaş hakkında haber alma özgürlüğünü kısıtlıyorlar. Madem yorum yapmıyorsun bari iki satır haber olarak ver. Ama DHA bu konuda daha ilgili. Artık o gazetelerin spor müdürlerine "neden insanların haber alma özgürlüğünü kısıtlıyorsunuz" diye sormak lazım.

SESSİZ ÇOĞUNLUĞUN SESİYİZ!
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bizleri 5 kişi, 22 kişi veya ibra etmeyenlerden ibaret olarak düşünmesinler. Sessiz çoğunluğun sesiyiz, onların bayrağını taşıyoruz.
Bu camianın içinde dürüst, namuslu, maddi manevi menfaat peşinde olmayan, Beşiktaş'ı basamak olarak kullanmayan, çocukluğunda beri içinde Beşiktaş sevgisi olan insanlardan meydana gelen bir hareketiz.
Bu şekilde yola çıktığımız için başarısız olmamamız mümkün değil çünkü her şey dürüst ve temiz bir şekilde ortaya konuluyor.

Hiç yorum yok:


http://bjktaraftarproje.com/