Hakem Soslu Kör Döğüşü

Bir derbi daha geride kaldı , açıkcası oynadığımız futbol fena değildi, özellikle ilk yarıda çok net pozisyonlardan yararlanamadık.

Galatasaray’ın ne oynadığını ben anlamadım tamamen Arda’nın şahsi yeteneğiyle bir gol atmayı başardılar.Hasan Kabze’nin son dakika golü hariç İnönü’de çok uzun zamandır bir Galatasaray mağlubiyeti gördüğümü hatırlamıyorum.

Maç öncesi Arda’nın kız arkadaşına yapılan bel altı tezahüratlardan iğrendim ve utandım ,bu gerizekalıca tezahüratlar tamamen tribündeki başı bozukluktan kaynaklandı,set üzerinde gerçekten durması gereken insanlar dursaydı ya da o an orada Harun olsaydı(maç başlayınca geldi) bu ayıp yaşanmamış olacaktı.

Maç sonu iki tribünün karşılıklı tezahüratları da bana çok gereksiz geldi.Alen’in Ali Sami Yen’in karıştırıldığı küfürlü tezahüratlar ne kadar anlamsız kaçtı anlatamam.

Tribün performansımızı vasat buldum,açıkcası etrafımda Yıldırım efendi tekrar seçildiğinden beri maça gelmeyen bir çok arkadaşım var,açıkcası bende hâlâ beyefendiyi sindirebilmiş değilim,özelikle el kol hareketleriyle Beşiktaş taraftarına küfrettiğinden beri.

Adam başkan seçildi bir ay oldu daha maça gelmedi,gelmesin de zaten,gördüğümde sinir katsayım artıyor.

İddiamın da sonuna kadar arkasındayım bunun yönetim kurulunun yarısı 1 sene içinde istifa eder.

Maç öncesi Köyiçi ve Kazan civarındaydım,Kazan’a maç günleri giriyorum genelde ama anlayış çok değişmiş,dün eski Kazan günlerimi yad edip Kazanındaki açık alanda takıldım,Tribün performansını etkileyen en önemli faktör saat 12:00 de tezahüratlar eşliğinde başlanan demlenmedir.Zannedersin en çok bağırana madalya takıyorlar,nasıl bir kendini kaybetmektir şaşıyorum bazılarına .

Yine klasik bir hava durumu yaşandı statta maç başlayana kadar yağmur yok,maç başladı yağmurda kafamıza kafamıza başladı,sözde kapalı tribündeyiz ama sucuk gibi olduk,maç bitti çıkacağız bir baktım yağmur durdu,şaka gibi …

Ardanın reklam panosu üzerinde durmasına Sivok sanki cevap verdi gibi,ya da bana öyle geldi.

Nihat…

Toraman’ın pozisyonu net penaltı,Keita’ya direkt kırmızı kart,Barış’a ikinci sarıdan kırmız kart,bir de Holosko’nun kafa vuruşu bence kesin gol.Ayrıca ilk yarıdaki maçın 51.dakikasında Beşiktaş 1- 0 mağlupken ceza sahası dışında topa elle müdahale ederek atağı kesen Leo Franco’ya çıkmayan kırmızı kart ne hikmetse dün iki Galatasaray’lı futbolcuya da çıkmadı.

Derbilerde hakem artısı eksisi nedense hiç dengede olmuyor,dönüyor dolaşıyor bir yerden negatifi bizim hanemize yazılıyor.Marka değerinizi yiyim sizin ,böyle böyle yükseltiyorsunuz ligin marka değerini öylemi ?

Özellikle topun çizgiyi geçmediğini milimetrelerle ölçen yardımcı hakem Keita’nın Üzülmezin kulağını patlattığı sol dirseğini 4 metreden nasıl göremez ben anlamıyorum,aslında anlıyorum da küfür etmek bize yakışmaz.Şaibeli davranış diyelim.

Unutmadan başarılı oluruz olmayız ama Denizli'nin inancını takdir ediyorum.

Son olarak , Demirören ;Beşiktaş’ı rahat bırak kendine başka bir oyuncak bul diyorum.