30 Kasım 2009 Pazartesi

Aldülkadir Yücelman'ı Kaybettik.


Taksim yakınlarındaki bir iş yemeğine giderken kalp krizi geçiren ve tadevi altına alınan Abdülkadir Yücelman hayatını kaybetti.

Türk spor gazeteciliğinin duayenlerinden Yücelman'ın cenazesi yarın İstanbul'da toprağa verilecek. Yücelman için yarın Türkiye Spor Yazarları Derneği'nde ve Cumhuriyet Gazetesi'nde ayrı ayrı tören düzenlenecek.

Abdülkadir Yücelman'ın cenazesi daha sonra, Fatih Camii'nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından, Eyüp Mezarlığı'na defnedilecek.



Abdülkadir Yücelman

1932 İstanbul doğumlu Türk spor basınının duayen ismi Abdülkadir Yücelman İşletme fakültesini bitirdi. Ardından Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başlayan Yücelman Cumhuriyet gazetesi spor servisini kurdu. Hayatını spora adayan Yücelman, aralarında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız başta olmak üzere Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Ali Acar, Adnan Akgünel, Yalçın Pekcan, Halil Özer, Deniz Gökçe gibi pekçok gazeteciyi yetiştirmiştir.

Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) ilk üyelerinden olan Abdülkadir Yücelman, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) üyesi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Balotaj Kurulu Başkanı ve Basın Şeref Kartı sahibiydi. Burhan Felek Üstün Hİzmet Ödülü Sahibi olan Yücelman, evli ve iki çocuk babasıydı

Ey Medya Kargaları... N'oolacak Bu Beşiktaşın Hali ?

İYİ BAYRAMLAR from SonBarikat on Vimeo.



Son Barikat tan

28 Kasım 2009 Cumartesi

Müzisyen Beşiktaş’a da Bulaştı!


Müzisyen Beşiktaş’a da Bulaştı!
28.11.2009 12:39:00

Hürriyet gazetesinin "müzisyen" spor şefi sonunda Beşiktaş'a da bulaştı
...


Bulaşmakla kalmayıp, iftira attı iftira...

Okuyun bugünkü Hürriyet gazetesini rezaleti görün...

Habercilik süsü verilerek sergilenen cehaleti ve bilgisizliği görün.

Hürriyet'e göre BEŞİKTAŞ ŞİKE TEKLİFİNDE BULUNMUŞ!

Hangi sezonda? 1985-86 sezonunda...

Hem de aracı Fenerbahçe kalecisi LUKOVCAN'mış...

Beşiktaş antrenörü Stankoviç'e Lukovcan aracılık etmiş, Gençlerbirliği futbolcularına şike teklif edilmiş...

Beşiktaş bu şike teklifinde bulunduğu sezonda şampiyon olmuş...

Spor şefi koltuğunda bir müzisyenin oturduğu Hürriyet gazetesi, futbolcu eskisi Halil İbrahim'in ağzından aynen bunları yazıyor:

"Zlatko beni dinledi, Beşiktaş'a maçı satmadı!

Gençlerbirliği'nde oynuyordum. Ankara'daki bir Beşiktaş maçı öncesi kampa girdik. Yanılmıyorsam 1985-86 sezonuydu. Beşiktaş'ın teknik direktörü Stankoviç idi. Oda arkadaşım olan Zlatko bana, "Maçı satmam için Beşiktaş bana 15 milyon lira önerdi. Para da Fenerbahçe kalecisi olan Lukovcan'a verilmiş. Maçı sattığım taktirde 15 milyon lirayı Lukovcan'dan alacağım söylendi. İş bu şekilde sağlama alınmış. Ama ben vatandaşım olan Lukovcan'a hiç güvenmiyorum. Sağlam biri değildir. Maçı satsam bile parayı o bana vermez" dedi.

Zlatko ayrıca "Beşiktaş'ın o dönemdeki genel kaptanı Z.A., maçı sattığımın anlaşılabilmesi için bariz bir penaltı yapmamı istedi. Ama ben orta saha oyuncusuyum. Savunmada oynasam, tamam bu olur, ama ben orta saha oynuyorum, bu penaltıyı nasıl yapacağım" dedi. Ben de, "Yapma Zlatko" dedim. Vazgeçirdim. Zlatko beni dinledi. Harbi oynadı. Zlatko maçtan sonra, "Seni dinledim, parayı almadım. Ama bu parayı bizim takımdan başka oyunculara verdiler" dedi. O sezon Beşiktaş şampiyon oldu. "

Bak müzisyen...

Kimin kayığına bindin, o kayıkta batmadan ne kadar yolculuk edebilirsin bilmem...

Ancak gazetecilikten bihaber olduğunu her geçen gün tekrar tekrar ispat ediyorsun...

Şimdi bu yazacaklarımı iyi oku:

BİİİR:
1985-86 sezonunda Fenerbahçe'nin kalecisi YAŞAR idi, LUKOVCAN değil!

İKİİİ:
LUKOVCAN Fenerbahçe'ye 1986-87 sezonunda transfer oldu... Kim mi transfer etti? Fenerbahçe teknik direktörü STANKOVİÇ...! Bir daha yazayım, FENERBAHÇE TEKNİK DİREKTÖRÜ STANKOVİÇ!... Çünkü 1985-86 şampiyonluğundan sonra Stankoviç Beşiktaş'ı bırakarak eski takımı Fenerbahçe'ye geçti. Yani Lukovcan Stankoviç'e aracılık yaparak Gençlerbirliği futbolcularına bir şike teklifinde bulunmuşsa, bu takımın adı, yani ŞİKE TEKLİFİNDE BULUNAN TAKIMIN ADI: BEŞİKTAŞ DEĞİL FENERBAHÇE OLUR!

ÜÇÇÇ:
Lukovcan'ın Türkiye'de bulunduğu 1986-87 sezonunda BEŞİKTAŞ değil, oldukça tartışmalı bir lig sonunda GALATASARAY şampiyon oldu... Hani o meşhur Malatya, Denizli maçlarının yaşandığı, iğnelerin, Doğan marka otomobillerin bol bol konuşulduğu lig...

DÖÖÖRT:
Z.A. olarak o haber müsveddesine malzeme edilen ZEKERİYA ALP, Beşiktaş'ın efsane kaptanıdır. Ancak futboldan bihaber olan müzisyenler onun adını bu gibi işlere bulaştıracak kadar cahil ve cüretkâr olabilirler. Zekeriya Alp 1986-87 sezonunda Genel Kaptanlık yaparken çalıştığı teknik direktörün adı MİLOŞ MİLİTUNOVİÇ'tir, Stankoviç değil! Fenerbahçe kalecisi Lukovcan'ı ise hatırlasa hatırlasa o sezon Kadıköy'de Beşiktaş'tan 4 tane yediği 4-0'lık maçtan hatırlar, başka bir şeyden değil!

Bu gün Hürriyet gazetesinin ilk sayfa manşetinde "Fakültede Dekan İsyanı" başlıklı bir haber var.

YÖK, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne 60 oy alan adayı değil de, 9 oy alan sonuncu adayı dekan olarak atamış...

Gazete de doğal olarak bu atamayı sorguluyor...

Sorguluyor, sorgulamasına da, koskoca Hürriyet gazetesinin sporunun başına yetenekleri ve bilgisi sınırlı bir MÜZİSYENİN NASIL ATANDIĞININ CEVABINI BİR TÜRLÜ VEREMİYOR!

Ve Türk basınının Amiral gemisi, herkesin gözleri önünde su alıyor, batıyor...

Hem de son derece hızlı bir şekilde...



Ek Bilgi:

Söz konusu 1985-86 sezonu Beşiktaş-Fenerbahçe maçları kadroları:

FENERBAHÇE-BEŞİKTAŞ 0-0 (17.11.1985)

YAŞAR, İSMAİL, ONUR, ABDÜLKERİM, ERDOĞAN, ÖNDER, HÜSEYİN, PESİÇ, MÜJDAT, BİROL, SELÇUK, İLYAS, YÜKSEL

ADEM, HÜSAMETTİN, ULVİ, SAMET, KADİR, ALİ, GÖKHAN, RIZA, METİN, NECDET, KOVACEVİÇ, FEYYAZ

***

BEŞİKTAŞ - FENERBAHÇE 3-1 (13.04.1986)

ZAFER, ALİ, ULVİ, SAMET, KADİR, GÖKHAN, RIZA, FİKRET, HÜSAMETTİN, METİN, KOVACEVİÇ, ZİYA, FEYYAZ

YAŞAR, ENGİN, HASAN, CEM, MÜJDAT, İSMAİL, ERDOĞAN,

ABDÜLKERİM, ÖNDER, YÜKSEL, ŞENOL, İLYAS

GOLLER: ZİYA, METİN, FEYYAZ / ŞENOL

Tuğrul Yenidoğan
Medyaspor

27 Kasım 2009 Cuma

26 Kasım 2009 Perşembe

Geç Kalınmış Zafer.


Bu zafer beni çok mutlu etti,ama bence geç kalınmış bir zaferdir.Keşke diyerek de ömür geçmez ama ne olurdu İstanbulda Wolsburg'u yenebilseydik.
Bu arada Delinho ,sen fenomen oldun farkında değilsin...

23 Kasım 2009 Pazartesi

Allahım Sana Geliyorum...



Kanaltürk'e böyle konuşmuş başkan.
Orjinal Link:
Ben artık Demirören'i ,etrafında dostum diye bildiklerinin çok pis keklediklerini düşünüyorum.
"Yetmez Demirören" diye bağırmak ne demektir arkadaş ,
1-Bu senede her maçta kapalı tribündeydim milleti dövdürmek için parayla tutup gönderdiği adamlardan bile böyle absürd bir tezahürat çıkmadı
2-Bu tezahüratın ses açısından söylenebilirliği bile yok,deneyin lütfen...
3-Parayla bağırsınlar diye 50-60 adam tutsan bile koordine olup aynı sekansta çığıramazlar bunu.
4-Lafa bak anlam yüklemeye çabala , "Hatta bana gelen bilgi ilk bağırmaya başlayanların "Yetmez Demirören"şeklinde bağırdığı,Yani durduk yere daha henüz "Yıldırım Demirören Yeteeeer!" diye bağrılmadan bir grup "Yetmez Demirören" diye bağırmaya başlamış,yahu neremizle güleceğiz buna ?
5-Koskaca Beşiktaş başkanına yakışıyor mu böyle hayal dünyası açıklamalar.
6-Neden benim gibi bir Beşiktaş'lıyı , hem de seni 2003 teki şampiyonlukta ulan ben ağlamadım adam ağladı düsturuyla samimiyetine aldanıp koruyan kişiyi zorla,ısrarla kendinden nefret ettiriyorsun?
7-Beceremediğinin farkına niçin varmak istemiyorsun?
Çözüm ; kulübü batıra batıra verdiğin 50-60 milyon doları reklamına sayıyorsun,cumhurbaşkanın,başbakanın bilumum bakanın kapısına çat kapı girme bedeli olarak görüyorsun,sokakta mendil satanla trilyonluk holding yönetene kadar bu ülkede ve avrupada tanınmışlığına ve Beşiktaş Başkanlığı onuruna sayıyorsun ve bu işi senden sonra geleceklere bırakıyorsun.

10 Kasım 2009 Salı

Kıskanmak.

Seyrediniz efendim.
Henüz seyretmeyen vardır diye filmin konusu hakkında bir şey söylemiyorum.Ama özellikle müziklerini ve yine final sahnesini çok beğendim.

Bu arada usta yine ,kendiliğinden kapıları açıyor , ayrıca Beşiktaş'ın ilk ambleminin seramikten olan hali evin duvarlarında karşımıza çıkıyor.

http://bjktaraftarproje.com/